Yüreğimi dinlemeyi öğrendim, kendi kendimin rehberi olmayı. En doğruyu bana kalbimin söyleyeceğini öğrendim.
Ne kadar çok önyargım olduğunu öğrendim ve onlara bakmayı onları bırakabilmek için çalışmayı öğrendim.
Binbir duygunun ve düşüncenin arasında savrulmak yerine, artılarını eksilerini sıralayıp bana en yakın kararı nasıl verebileceğimi öğrendim.
Duygularımı ertelememeyi, baskılamamayı öğrendim.
En abuk yerde ağlayasım varsa ağlayabilmeyi, gülesim varsa gülüp özüme dönmeyi, çocuk halim aslolan odur, onu öğrendim.
Hayatta her durumdan çıkabilmek için anahtarlarım var artık. Onlarla her kapıyı açabilirim gibi geliyor.
İnandığım ve istediğim şeyleri korkmadan yapmayı, korkmadan adım atmayı öğrendim.
Bir olayın sonunda acı yaşayacaksan onu da göze alarak yaşayacaksın. Yaşayacağını, dibine kadar yaşayacaksın, yaşayacaksın ki yarına tortu kalmasın, içinde geçmişi düşündüğünde yüreğin mis gibi temiz olacak.. Yonca ile koçluk sürecinde bunları yapabilir hale geldim.