Koçum Yonca ne yapar ne işe yarar?
Eğitimimi, Dünyanın en büyük koçluk okulu olan CTI, Co-Active Training Institute’da, 2014’de tamamladım. “İletişim”, “Potansiyelini Keşfetmek”, “Kendimle İlişki”, “Kabuğumu Kırmak” özel ilgi ve niş alanlarım. Bireysel ve takım koçluğu yapıyorum.
Co-Active model güçlü bir yapı olarak, koçluk sürecinde bireylerin kendi cevaplarını bulmasını, kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmasını, güçlü ilişkiler kurmasını, yaratıcılığını devreye sokabilmesini ve eyleme geçmesini sağlar. Bu model her bireyin doğuştan yaratıcı; kendine ait biricik çözümlerle donanımlı, ve gerçekleştirmek istediği her türlü değişimin cevabının da kendinde olduğunu baştan kabul eder.
Koçum Yonca’nın da yaptığı; danışan kişiye güçlü sorular sorarak, zaten kendinde var olan cevap ve çözümleri bulmasına aracı olmak. Kişiyi önyargısız, yargısız, karşılaştırma yapmadan dinlemek; içgüdülerimi ve koçluk tekniklerini kullanarak değişim ve dönüşüm için harekete geçmeye destek olmak. Kişinin kendine has çözümlerini keşfetmesi için bir yol arkadaşlığı aslında.
Hayalleri için yola çıkmaya çekinip de destek arayan, kendine olan inancını, güvenini geri kazanmak veya bulmak için çırpınan;
Hayat amacı nedir, böyle bir amacı var mıdır bulmak isteyen;
Hani “o an geliyor ve kitleniyorum” dediği kilidin anahtarını bulup açmak isteyen;
İşini yaparken, yaşarken taşıdığı kaygıların aslında işine yarayabilir bir özellik olabileceğini keşfetmek isteyen;
Gücünü, cesaretini, yaratıcılığını hatırlamak, yeşertmek isteyen..
Birileri varsa, işte bunun için işe yarıyorum.
Önyargısızca dinlenmek kocaman iyileştirici, yapıcı, hayallerini gerçekleştirici bir güce sahip.
“Derdini söylemeyen derman bulamaz” deriz ya, işte ben de dinlemek için varım, buradayım.
Görüşler
“Hayallerime, hedeflerime, isteklerime ulaşmak istediğim yolculuğumda, kestirme yolları bulmam için bana eşlik eden…
Yolculuğumda inşaa ettiğim, kendime ulaşmamı engelleyen duvarlarımı, sorularında bulduğum cevaplarımla kırmamı sağlayan…
kendi değerime, farkındalığıma ulaştıran…
Zifiri karanlıkta, çıkış yolunu ararken, önüme geçen herşeye çarpıp düştüğüm o anlarda bana kalkmam için içimdeki gücü hatırlatan YOL ARKADAŞIM
Bu paha biçilemez deneyim ve kendi dünyamdaki rehberliğin için sonsuz teşekkürler.”
“Co-active coaching kendime verdiğim en değerli hediye. Kendimle ve iç gücümle tanıştığım bu biricik ve kıymetli tecrübede bana eşlik eden, yoldaşım olan Yonca’ya çok teşekkür ederim.”
“Kışkırtıcı, rahatsız edici, kafa karıştırıcı ama, sonunda kazanılan iç görüş ve hayatının farklı alanlarına tuttuğu ışık çok farklı.
Aradan uzun zaman geçti ve Yonca ile geçirdiğim sohbetler sonrasında kafamda oluşan soruların bazılarına hala cevap arıyorum. Ama anladım ki cevabın kendisinden daha kıymetli bu arayışlar. Kendinle yüzleştiğin ve her defasında suratına bir tokat yediğin pek çok farklı seans ve sonunda asıl ‘sen’ e yaklaştığın ve onunla eğlenceli bir arkadaşlık kurduğun bir deneyim.”
“Yüreğimi dinlemeyi öğrendim, kendi kendimin rehberi olmayı.En doğruyu bana kalbimin söyleyeceğini öğrendim
Ne kadar çok önyargım olduğunu öğrendim ve onlara bakmayı onları bırakabilmek için çalışmayı öğrendim.
Binbir duygunun ve düşüncenin arasında savrulmak yerine, artılarını eksilerini sıralayıp bana en yakın kararı nasıl verebileceğimi öğrendim
Duygularımı ertelememeyi, baskılamamayı öğrendim
En abuk yerde ağlayasım varsa ağlayabilmeyi, gülesim varsa gülüp özüme dönmeyi, çocuk halim aslolan odur, onu öğrendim.
Hayatta her durumdan çıkabilmek için anahtarlarım var artık. Onlarla her kapıyı açabilirim gibi geliyor.
İnandığın ve istediğin şeyleri korkmadan yapmayı, korkmadan adım atmayı öğrendim.
Bir olayın sonunda acı yaşayacaksan onu da göze alarak yaşayacaksın. Yaşayacağını- dibine kadar yaşayacaksın, yaşayacaksın ki yarına tortu kalmasın, içinde geçmişi düşündüğünde yüreğin mis gibi temiz olacak bunu öğrendim.”
“Hayatımda ilk defa bir “co-active koçla” (hem de daha hangi derde deva olacağını bilmeden ) çalıştım, danıştım. Karşılaşmam benim icin bir dizi tesadüfler zinciriyken sonrasında tesadüf diye bir şey yoktur’a inandım. Benim içimde kaç tane ben varsa tanışmama vesile oldu Yonca. Değerlilik ve yeterlilik kavramlarının negatif taraflarıyla boğuşurken, Küçük Emrah modundan seans sonunda Zeyna/ He-Man gibi çıktığımı hissettim. Gücümü ve güçsüzlüğümü tanıdım. Sınırlarımı bildim ve ‘hayır’ diyebilmenin özgürlüğünü tattım.
Yonca’nın kullandığı metodlar değişik. Bazen aykırı (üstüme sandalye koyup boynu bükük otutturmak gibi) olsa da, bir kapı açmama vesile oldu iç dünyamda.
Teşekkürler Yonca.
Sayende beni daha çok seviyorum.
Bu arada seni de 😉 “