Çocuklara cinsel istismar nedir ve Erkek Tabusu

Yine çocuğa korkunç bir cinsel istismar. Ne ilk, ne son. Hiçbiri daha az korkunç değil, bu olaya hafifletilmiş bakılmaz. 2008 yılında DA, 18 aylık bir bebeğe yapılan cinsel istismar üzerine herkes ayaklanmıştı. Kampanyalar başlatılmış, isyan edilmişti. Erkek meselesine hiç girilmeden, yani çocuklara cinsel istismar konusunun nedeni, kökü açılıp tartışılmadan, nedenleri ve nasılları konuşulmadan bir yere varmak ne mümkün, ne de yapılması gereken akıllıca harekettir.

Bu konuda çocukken ayrı, genç kızken ayrı, genç bir kadınken ayrı, evli ve çocuklu bir kadınken ayrı ayrı uğradığım muhtelif cinsel tacizleri dile getirdim, yazdım, paylaştım, en son olayda dava açtım, olağanüstü serin kanlı, ciddi ve kararlı Avukatım Hasan Ayaz sağ olsun, sayesinde davayı kazandım. Davayı kazanmayı bırakın, davadan vazgeçebilecek kadar kötü bir süreçti. Bunca imkanı olan benim için BİLE, vazgeçilebilir bir hali vardı yani sürecin. BEN bile vazgeçebilme fikrine hissine kapıldıysam arkamda bir destek ordusuyla, bir çocuğun bir kadının hele de dar gelirli, az eğitimli bir kesimde bunu yapmasını beklemek, hele de yanında tacizci erkek ordusu dururken, yapmasını beklemek… zaten cinsel istismardan perişan bir kadın ve çocuktan beklenecek ek eziyet!

Yaşadıklarımdan öğrendiklerim gerçekler ve onları DA tartışmıyor bu ülke.
Hemen asalım keselim kısasa kısas…

Oysa o da değil çözüm.

Bir kere sen ben şehirli eğitimli paralı pullu bu şahane sırça köşklü yaşamlarımızdayken, tacize uğramamış olanımız var mı?

YOK!

Peki sen ben o biz, kaç kişi açtı ağzını konuştu?

AZ.

Kaç konuşan, o çok nefis modern, medeni eğitimli anası-babası ailesi arkadaşı tarafından bu konuda destek gördü?

AZ.

Destek verenlerden kaçı “bana da oldu, dava yıllar sürer, ben senin yanındayım, yalnız değilsin vs..” gibi “moral” verip seni aslında susmaya, durmaya bi şekilde vardırdı?

ÇOK.

Ha destek gördü, davaya gitti, dava açtı; hakimi-savcısı-polisi-jandarması, hatta bazen avukatı, -dikkat çoğu da illa erkek- bu saydıklarımdan DA psikolojik veya hatta cinsel taciz görmeden davanın sonuna kadar dayanabildi?

AZ.

Kaç tanesi davasını kazandı ve rezil hissettirilmedi? Bu kadar ifşa edildikten sonra, -keza basının da bu konuda eğitimli bir etik algısı yok- hangisi sokakta HAKLI olmanın hakkıyla yaşamına devam edebildi?

Az mı desem, yok mu desem bilemedim.

Bakın konu oturduğumuz yerden tartışılıyor. Hep sen değil başkasından bekleniyor o esas vuruş. Olay çok kökten girişim, bir tür DEVRİM istiyor.

O doğan erkek çocuk ve büyümesi, büyütülmesi süreci silbaştan incelenip ele alınmalı, toplumun neden ve nasıl 1 erkek insanı bu sapığa dönüştürdüğünü, eylem ve söylemin nerede iki yüzlülüğe döküldüğünü de konuşmalıyızdır.

X ve “tanıdık ünlü” kişi hakkında bir şikayette bulunduğumda bana: “aman canım o adam hep öyle biraz ilgilidir” diyenlerin de dahil olmak üzere, bugün sosyal medyada “susma-susturma” naraları attığını da konuşabilmeliyizdir!

Cinsel Taciz konusunda atılacak gerçek adımlar, KÖKTEN DEVRİM niteliğinde uzun soluklu bir süreçtir.

Aşağıdaki linkte karşınıza çıkacak “Cinsel İstismar Nedir” slaytlarını ilk 2008’de hazırlamıştım. Okullara dağıttık, insanlar bilgisayar ortamında indirdi, paylaştı. Bilgileri güncelledim, yeniden paylaştım.

Ayrıca başıma gelen son taciz davasının süreci ile ilgili de iki yazım var. Onların da ayrıca da paylaşacağım ki bu süreçte bir insanın psikolojisi nelerden geçiyor görelim.

Bu yazı sosyal medyadaki şeyleri görüp olayın yine bir galeyanla köküne inmeden tartışılması acelesi içinde yazıldı. Bu ülkede bir suç için idam söylemi, uzun vadede sadece kadınların idama -tıpkı vurun kahpeye- nidasıyla götürülebilecek olduğu bir başka risktir, düşündürtmek isterim. Suçsuz anaları da yakarlar, mağdur kadınları da “rızası vardı” söylemi altında yakarlar hani…

Bu ülkede çoğunlukla suçlunun erkek olduğu durumda, hala daha, çözümün de, nedenin de, nasılın da gidip gelip kadına ve çocuğa, yani mağdurun kendini koruması ve kurtarması esası konusuna bağlanması kronik bir hastalıktır.  

Kadını çocuğu korumak, konuşturmak ikinci adım, birinci adım suçu işleyen, cinsel istismar, taciz, tecavüz suçlarını işleyen çoğunlukla erken olan kişinin neden bu suçluya dönüştüğünü, nasıl bu hale geldiğini, erkek meselesine nasıl çözüm bulacağımızı neler yapmamız gerektiğini tartışmaktır.

Erkek meselesi TABU olmaktan çıkmalıdır.

Sinir, endişe, öfke, üzüntü, psikosomatik mide bulantısı ve acele yazdım.

İfademde hata olduysa affola. Biliyorum ne demek istediğimi anlamak gayet mümkün aslında.

Yonca

“isyan”

Çocuk istismarı nedir?